Enstrümanlar

Konser ve seminerlerde kullanılan enstrumanlar

Rebab

REBAB: üç telli bir müzik aletidir. Bu tellerden ikisi ipek üzerine metal sarım, bir tanesi ise at kuyruğundan yapılmıştır. Ağırlıklı olarak at kuyruğundan yapılan telden çalınır.

Yayla icra edilen bir sazdır. Yay da yine at kuyruğundan yapılmaktadır.

Gövdesi hindistan cevizinden yapılır ve erkseriyetle yayın balığı derisiyle kaplanır.

Rebab Asya kökenlidir. Bir rivayete göre Hz. Mevlâna´nın da bizzat çalmış olduğu rebab (Mevlana´nın rebabla ilgili rubaileri için tıklayın.)

2007 yılının Hz. Mevlana yılı ilan edilmesi nedeniyle, Nisan 2007 sonunda bir rebab turu düzenlenmiştir.

ney

NEY: Kamıştan yapılır. İçi boş olup yedi deliği vardır. Üflenerek çalınır. Değişik akortlar için değişik boyda neyler kullanılır.

Kopuz

UD - KOPUZ: Onbir telli, mızrapla çalınan bir enstrümandır. Kısa saplı ve geniş gövdelidir. Asya kökenlidir. Daha küçük gövdeli ve üzeri deri kaplı olanına Kopuz denir.

Tanbur

TANBUR: Uzun saplı, yedi tellidir. Kaplumbağa kabuğundan bir mızrapla çalınır.

Çeng

ÇENG: Asya kökenli, ondört ila yirmidört telli olabilen, diz üstüne dik olarak tutularak iki elle çalınan bir enstrümandır. Arp’ın atası sayılır. Eskiden mevlevi musikisinde ve klasik musikide kullanılırdı.

Kanun

KANUN: Yetmişbeş telli, mızrapla çalınan, Asya kökenli bir enstrümandır. Dizler üzerine konularak çalınır.

Saz, Bağlama, Cura

SAZ, BAĞLAMA, CURA: Yedi telli, uzun saplıdır. Mızrapla çalınır. Halk musikisinin en önemli enstrümanıdır.

Dombra, dutar

DOMBRA (DUTAR): İki telli, arpejle çalınan, bilhassa baksılar tarafından kullanılan bir enstrümandır. Orta Asya’nın hemen her bölgesinde kullanılmaktadır.

Kılkopuz

KILKOPUZ: İki telli, telleri at kuyruğundan yapılan, gövdesinin bir kısmı deri kaplı ağaç olan ve at kuyruğundan yapılmış bir yayla çalınır. Asya şaman ve baksılarının en önemli enstrümanlarındandır.

Rübab

RÜBAB (KOÇKARCA): Beş telli, mızrapla çalınan, uzun saplı, ağaç gövdesinin üzerine deri gerilerek yapılmış, sapla gövdenin birleştiği yerde koç boynuzu gibi parça bulunan bir enstrümandır. Özbek, Uygur ve Tacik Türklerinde çalınır.

Tar

TAR: 11 telli, iki bölmeli ve dut ağacından oyularak yapılmış gövdesinin üstü deri kaplı, uzun saplı, mızrapla çalınan bir enstrümandır. Azerbaycan ve Özbekistan Türklerinin en önemli enstrümanlarındandır.

Miskal

MİSKAL: Yanyana birleştirilmiş değişik boylardaki kamış parçalarından meydana gelmiş, üflenerek çalınan, Asya kökenli bir enstrümandır. Uygur duvar fresklerinde de görülmektedir. Osmanlı’nın son dönemine kadar Türk musikisinde kullanılmıştır. Güney Amerika ve Romanya’da Panflüt olarak isimlendirilmektedir.

Gubuz (Şan kopuz)

GUBUZ (ŞAN KOPUZ): Tel bir çember içine takılan çelik yayın ağız boşluğunda çalınması ile ses verir. Bütün Türk boylarında kullanılmaktadır. Yakutistanın milli enstrümanıdır.

Mey (Balaban)

BALABAN (MEY): Ağaçtan yapılan, kavala benzeyen gövdeye kamıştan yapılmış parçaya üflenerek çalınır.

Kabak kemane (Gıçek, kemençe)

KABAK KEMANE (GIÇEK, KEMENÇE): Gövdesi su kabağından veya oyma ağaçtan yapılır, üzerine deri gerilir. Kısa saplı , üç veya dört tellidir. Yayla çalınır.

Kaval

KAVAL: Ağaçtan yapılır, Uzun ve kısa, dilli ve dilsiz çeşitleri vardır. Üflenerek çalınır.

Koray

KORAY: Koray bitkisinden yapılan, beş delikli, dişe takılarak ve üflenerek çalınan bir enstrümandır. Başkurtistan enstrümanıdır. Tatar korayı ise yedi delikli, dilli bir enstrüman olup üflenerek çalınır.

Sıbızgı

SIBIZGI: Kazak ve Kırgız Türkleri enstrümanıdır. Dişe takılarak üflenip çalınır.

Mazhar (Bendir)

MAZHAR (BENDİR): Tahta kasnağa deri gerilerek yapılır. Elle vurularak çalınır.

Kudüm

KUDÜM: Toprak veya döğme bakır gövde üzerine deri gerilerek yapılmış, çift gövdeli, zahme adı verilen ağaç çubuklarla vurularak çalınan bir enstrümandır. Uygur ve Özbek Türklerinde Çifte nagara ismi verilir.

Halile, zil

HALİLE: İki büyük zilden yapılır. Ritim için kullanılır.

Murinhhur

MURİNHUR: Moğolistan ve Tuva enstrümanıdır. At başlı olup at kuyruğundan tellidir. Yayla çalınır.

Nefir

NEFİR: Dağ keçisi boynuzundan yapılır. Eski tasavvuf musikisi enstrümanlarındandır.

Çetigen

ÇETİGEN (YATUGAN): Orta Asya kökenli, diz üstünde ve parmakla çalınan bir enstrümandır.

 

Tümata CD ve kasetleri, otantik enstruman ve aksesuarların temini için:

TÜMATA Merkezi - OTAĞ Müzik Merkezi
Alemdar Caddesi No: 18 / 2 - 3, Sultanahmet - ISTANBUL
Tel: 0090 212 511 15 38, Fax: 0090 212 526 90 31
e-mail: tumata@tumata.com

MÜZİK EĞİTİMİ
 
Her insan bir müzik aleti çalabilir. Bunun için her işte olduğu gibi önce karar vermek gerekir. Kısaca bir müzik aleti çalmak için karar verdikten sonra öğrenmeye gidecek yolu şöyle sıralayabiliriz; doğru çalgıyı seçmek
( kendi hayat tarzına ve kültürüne uygun olan ) , sabır etmek, çalışmak için zaman ayırmak ve usta çırak ilişkisine riayet etmek.
Ben müzik aleti çalamam diyenlere sesleniyorum. Her hangi bir müziğe alkışınızla doğru tempo tutabiliyorsanız mutlaka sizinde çalabileceğiniz bir çalgı vardır.
Burada şunu belirmek ve dikkatinizi şu söze çekmek istiyorum her insan sanatçı olur demiyorum .
Bir müzik aleti öğrenip çalabilir diyorum.

Merak ettiğiniz tüm sorular için bana yazabilirsiniz.
MÜZİĞE ZAMAN AYIRIN
 
Günlük yaşamınızda mutlaka müziğe zaman ayırmalısınız. Özellikle stresli bir işle meşgül iseniz zihninizi, ruhunuzu, bedeninizi müzikle bir nebze olsun dinlendirebilirsiniz.Çalışırken müzik dinleyerek çalışanların performanslarının artığı yapılan anket ve araştırmalar sonunda ortaya çıkmıştır.
İngilterede yapılan bir araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyorum 2000 lise öğrencisinin yarısına haftada 2 saat müzik dersi ,diğer yarısına haftada 4 saat müzik dersi verilerek bir yılın sonunda almış oldukları eğitim sonrası şu sonuç ortaya çıkmıştır.

Haftada 4 saat müzik dersi gören öğrencilerin sayısal derslerde daha başarılı olduğu ve sözel derslerde ise okuduğunu anlama,ezber ve hafızayı kullanmada haftada 2 saat müzik dersi görenlere göre daha başarılı olduğu gözlemlenmiştir.
MÜZİĞE BAŞLARKEN
 
Müziğe başlarken amatör bir ruh ve heyecanla başlanır.Bu heyecan sonuna kadar devam etmelidir.Bu heyecanı kaybettiğinizde müzikten kopma noktasına geldiniz demektir.
Mutlaka severek başlayıp ve aynı duyguyla devam etmek gerekir.
Önce Acemi olarak başlarsınız çok zor bir dönemdir takdir edersiniz her işte acemi olmak zordur,bu dönemi geçtikten sonra Amatörlük başlar,bu aşamada biraz daha müzik zevkli hale gelir.Ben amatörce müzikle ilgileniyorum dersiniz ve sizde yavaş yavaş keyif alarak işinizi yaparsınız.
Amatörlük önemli bir dönemdir kendinizi zaman zaman usta gibi görüp çalışma temponuzu düşürürseniz,hiç bir vakit usta olamazsınız.
Ustalık artık müziğin şekillendiği ayaklarınızın üzerinde tek başınıza durabildiğiniz güzel ve zevkli bir mertebedir.Bundan sonra düzenli çalışmalarla profesyonelliğe doğru ilerlersiniz.
İçinizdeki amatör ruhu hiç bir zaman kaybetmemeniz gerekir müziğe ilk başladığınız heyecan hep devam etmelidir.
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol